Arama sonuçlarınız

Saatlerce emek verip içerik yazıyorsun. Başlığı özenle seçiyorsun, görselleri ayarlıyorsun, hatta birkaç backlink bile almaya çalışıyorsun. Ama sonra Google Analytics’i açtığında tablo pek iç açıcı değil: Gösterimler az, tıklamalar sınırlı, hemen çıkma oranı yüksek… Peki sorun nerede...

Bir sayfa tasarlıyorsun. Kodları yazıyorsun, CSS’i düzeltiyorsun, hız testine bakıyorsun, mobil uyumluluğu kontrol ediyorsun. Derken bir noktada şunu fark ediyorsun: “Ben bunların çoğunu her defasında manuel yaparak hem zaman kaybediyorum, hem de aynı işleri tekrar tekrar yapıyorum.” Peki...

Bir içerik hazırladın. Saatlerini verdin, özenle yazdın, görsellerini seçtin, SEO ayarlarını yaptın. Sonra büyük bir heyecanla yayına aldın ve beklemeye başladın… Ama Google’dan trafik yok, organik arama yavaş, istatistikler yerinde sayıyor. İşte tam bu noktada akla şu soru geliyor: “Bu...

İnternette gezerken hiç şunu düşündün mü: “Bu kadar basit bir konuda nasıl bu kadar çok ziyaretçi çekmişler? Bu adamlar bu siteden gerçekten para kazanıyor mu?” Belki evcil hayvan bakımıyla ilgili minik bir blog, belki sadece tek bir oyun hakkında içerik yazan bir site, belki de sadece “şu...

Bir sabah bilgisayarını açıp kariyer yolculuğunda yeni bir sayfa açmak istediğini fark ettin. Belki ilk işine gireceksin, belki sektör değiştiriyorsun, belki de “Artık daha iyi bir şirkete geçme zamanım geldi.” diyorsun. CV’ni açtın, deneyim kısmına baktın, projelerini ekledin, bilgilerini...

Bilgisayarın başına geçip yeni bir yazılım dili öğrenmeye niyetlendin. YouTube videoları, blog yazıları, Udemy kursları derken onlarca sekme arasında kayboldun. Ama bir yandan da aklında şu soru dolaşıyor: “ChatGPT, Copilot gibi yapay zekâ araçlarını kullanarak yazılım dili gerçekten...

İnternetten bir eğitim videosu açtın, büyük bir heyecanla kodu yazdın. Satır satır ilerledin, eğitmenin anlattığı her şeyi uyguladın. Sonra… Bir hata mesajı. Video çalışıyor, eğitmenin ekranında her şey yolunda, ama sende IDE kırmızıya boğulmuş durumda. “Ben nerede yanlış yaptım?” diye...

Blockchain dünyasına ilk adımını attığında hissettiğin o merak duygusunu hatırlıyor musun? Merkeziyetsiz sistemlerin gücü, kriptografik yapılar, akıllı kontratlar, NFT’ler, Web3 cüzdanları… Hepsi sana yepyeni bir dünyanın kapısını açtı. Belki “Ben de bu dünyanın bir parçası olabilir miyim?”...

Android telefonuna her baktığında, aklından şu soru geçiyor mu? “Bu uygulamaları insanlar nasıl yapıyor, ben de kendi Android uygulamamı geliştirebilir miyim?” Belki aklında küçük bir not tutma uygulaması var. Belki bir dua uygulaması, belki öğrencilere yönelik pratik bir sınav uygulaması...

Bir web sitesine girdiğinde, bazen tasarımına hayran kalırsın. Akıcı geçişler, şık butonlar, göz yormayan renkler, mobilde bile kusursuz görünen sayfalar… Sonra kendi kendine şunu sorduğunu fark edersin: “Ben de böyle arayüzler tasarlayıp kodlayabilir miyim? Front-end geliştirici olmak için...

Bilgisayar başında oturup yeni bir proje fikri düşünürken, aklına mutlaka şu soru gelmiştir: “Bu projeyi hangi dille yazmalıyım?” Oyun mu geliştireceksin? Yüksek performanslı bir motor mu yazacaksın? Yoksa kurumsal bir masaüstü veya web uygulaması mı planlıyorsun? Bu noktada en çok...

Bilgisayar ekranına bakarken hiç “Ben de sıfırdan bir web uygulaması geliştirebilir miyim?” diye düşündün mü? Sadece tasarımı değil, veritabanını da, API’lerini de, yönetim panelini de… Yani bir projenin uçtan uca tamamından senin sorumlu olduğunu hayal ettin mi? İşte tam bu noktada full-stack...

Bir proje üzerinde çalışırken “Bu değişken ne tür bir veri döndürüyor?”, “Bu fonksiyonun parametreleri neden hataya sebep oluyor?” ya da “Bu proje büyüdükçe neden daha fazla hata çıkıyor?” diye düşündüğün oldu mu? JavaScript geliştiricilerinin çoğu, proje büyüdükçe kodun karmaşıklaşmasından ve...

Çocukluğunda saatlerce oynadığın oyunları hatırlıyor musun? Belki bir macera oyunu, belki bir araba yarış oyunu, belki de 2D piksel grafiklerle hazırlanmış küçük bir arcade… O zamanlar bu oyunları yapan kişilerin nasıl bu dünyaları yarattığını merak etmiş miydin? Bugün o merak, birçok kişi...

Elinde bir uygulama fikri var. Belki not tutma uygulaması, belki küçük bir oyun, belki de “tutar bu” dediğin girişim projesi… Ama ilk engelde takılıyorsun: “Mobil uygulama geliştirmek için hangi dili ve teknolojiyi seçmeliyim?” Android için Kotlin, iOS için Swift, cross-platform için ise...

Her gün kullandığın uygulamalar seni biraz daha iyi tanıyor, öneriler daha isabetli hale geliyor, aradığın şeyi yazmadan tahmin eden sistemler karşına çıkıyor. Dizi tavsiyeleri, reklamlar, arama sonuçları, hatta fotoğraflarındaki yüz tanıma sistemi… Hepsi yapay zekâ ve makine öğrenmesi sayesinde...

Bilgisayar başında saatlerce oyun oynarken “Acaba bu oyunu nasıl yapıyorlar?” diye düşündüğün oldu mu? Ya da masaüstünde kullandığın bir programın tasarımına bakıp “Ben de böyle yazılımlar geliştirebilir miyim?” diye merak ettin mi? Belki de sıfırdan bir oyun geliştirip insanların oynamasını...

Bilgisayar ekranında gördüğün o şık web sitelerini, hızlı çalışan panelleri ve akıllı web uygulamalarını senin de yapabildiğini hayal ettin mi? Bir gün kendi yazdığın kodla bir butona tıklanmasını, veri kaydedilmesini, hatta gerçek zamanlı sohbetlerin çalışmasını sağlamak… Belki şu an “Ben...

Tek bir bilgisayarla, dünyadaki herhangi bir müşteriye proje teslim edip para kazanabilmek… Kulağa bir dönem hayal gibi geliyordu ama artık freelance dünyası bu hayali gerçeğe dönüştürüyor. Birçok kişi, özgür çalışma saatleri, istediği yerden iş yapabilme avantajı ve yüksek kazanç potansiyeli...

Yeni bir yazılım dili öğrenmeye karar verdiğinde, aklında beliren ilk soru çoğu zaman aynıdır: “Hangi dili seçmeliyim?” Bu, hayatını değiştirebilecek kadar önemli bir karar olabilir. Çünkü seçeceğin programlama dili, kariyer yolunu, iş fırsatlarını ve teknoloji dünyasında nasıl ilerleyeceğini...